Logo de Turquie Européenne
Ana sayfa > Articles > Articles 2008 > 04 - Quatrième trimestre 2008 > İki ülkenin ve diasporaların Türk ve Ermeni sanatçılarına çağrı

İki ülkenin ve diasporaların Türk ve Ermeni sanatçılarına çağrı

Cuma 14 Kasım 2008, yazan Serge Avédikian

İnsanlık zamanı ölçeğinde, orada ya da yaşayan biz sanatçılar, unutulmuş kardeşliği topluma yeniden kazandırmaya mecburuz. Birbirimizle çalışarak, biz yaratıcıların örnek olmamız lazım, Dünü unutmaksızın, bugün yapılan bu çağrı, yarın içindir.

Ermenistan ve Türkiye, turist olarak gidemediğim iki ülke. Fransız vatandaşı olarak, doğduğum Ermenistan Cumhuriyeti’ne ve atalarımın yaşamış olduğu, günümüz Türkiye’sine sık sık seyahat ediyorum. İki ülkenin tarihinin farklı zamanlarında ayrıldık, Fransa’ya yerleştik. Neden? Bu soruya cevap vermeye çalışmak Pandora’nın kutusunu açar ve tarihler çarpışır.

Köklerimin halkı imhaya, sürgüne, diktatörlüğe şahit oldu. Zor ama yavaş bir şekilde kendi ülkesi olan Ermenistan’da, karışım ve evrensel dayanışma çerçevesinde bizleri kucaklayan ülkelerde yeniden canlandı.

Türkiye’de yaşayan halklar, farklılıklarıyla zenginlik katarak, bazen acı bir şekilde, ama adım adım, daha fazla demokrasi ve özgürlük yolunda yürüyorlar. Onlar da tarih boyunca acı çektiler ve kardeşlik üzerine kurulmus bir vatanın rahatlığını daha tanıyamadılar. Onlar da faklı topraklar üzerinde yabancı olmanın, ‘’öteki’’ statüsünde olmanın ve sürgünün ne demek olduğunu biliyorlar. Çok uzun zaman önce değil, Ermeniler de bu halklardan biriydi, sayıarı bugüne nazaran çok daha fazlaydı.

Zaman hiçbir şeyi silmez, ama bize şöyle bir durup, olaylara yepyeni, geleceğe yönelik bir bakış açısı ile bakmamızı sağlar.

Geçmiş kuşaklara hakları olanı geri verelim. Artık, yaşlı Osmanlı Imparatorluğu’na mal olan tüm korkunç olayları ve tüm suçları, gerçekçe ve onurluca adlandıralım, geri verelim. Nesillerimiz, çocuklarımız, günümüz Ermenileri, günümüz Türkleri, nerede olurlarsa olsunlar, nefret, utanç ve kin değil, başka beklentiler içindeler. Bizler için, onlar için ve özellikle korkunçlukların da dahil olduğu hafızalaramızı paylaşabilmek için, orada ya da burada beraber olmayı yeniden öğrenmek zorundayız. Nefreti, küçümsemeyi ve bilinçaltından bile olsa kin zamanlarını, hepimizin hayatlarına ve vicdanlarına gömmek zorundayız. Saygı, tanıma ve açılım ile.

O halde, turist olarak değil, vatandaş olarak da değil, ama özellikle bu filmi sunmak için davet edilmiş olmaktan mutluyum. Tarihin eğrisini takip ederek, olgunlaşmasıni bekleyerek, bu filmi yaratmak (yapılandırmak) çok zaman aldı. Bugün, filmi seyrettikten sonra, tartışabilir ve sorduğu sorulara birlikte cevap aramaya çalışabiliriz. İnkarcılık ve bilgisizlikten hepimiz sorumluyuz ve gerçeği onarmaya mecburuz.

Türkiyeli veya Türkiye kökenli olup da benim gibi diasporada yaşayan Türk sanatçılarla buluşmaktan mutluyum. Şiirden edebiyata, müzikten plastik sanatlara, fotoğrafçılıktan sinemaya sanatsal yaratım, biliyoruz ki, ifade özgürlüğünün, konuşabilme özgürlüğünün, yeniden üretilmiş düşüncenin ve hayal ürününün kaynağıdır.

İnsanlık zamanı ölçeğinde, orada ya da yaşayan biz sanatçılar, unutulmuş kardeşliği topluma yeniden kazandırmaya mecburuz. Birbirimizle çalışarak, biz yaratıcıların örnek olmamız lazım, Dünü unutmaksızın, bugün yapılan bu çağrı, yarın içindir.

8 Kasım 2008, Paris

TE için çeviri : Bülent Tegün

Télécharger au format PDFTélécharger le texte de l'article au format PDF

SPIP | iskelet | | Site planı | Site yaşamını izle RSS 2.0